Taraflar arasında görülen davada Erciş 1. Asliye Hııkuk Mahkemesince verilen 10/03/2015 tarih ve 2014/885-2015/137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmiş olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
23 Temmuz 2016 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 29779
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinden:
ESAS NO : 2016/1285
KARAR NO : 2016/5852
YARGITAY İLAMI
MAHKEMESİ: ERCİŞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2015
NUMARASI: 2014/885-2015/137
DAVACI İBRAHİM ……………
DAVALI: …………. BANKASI ERÇİŞ ŞUBESİ
Taraflar arasında görülen davada Erciş 1. Asliye Hııkuk Mahkemesince verilen 10/03/2015 tarih ve 2014/885-2015/137 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmiş olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında belirsiz tarihli genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafından sözleşme kapsamında dosya masrafı (ekspertiz), komisyon, BSMV adı altında haksız kesintiler yapıldığını, fahiş oranda temerrüt faizi uygulandığım, sözleşmenin genel işlem koşullan içerdiğini ileri sürerek, genel işlem şartı mahiyetindeki sözleşme hükümlerinin yazılmamış sayılmasına, haksız ücretlerin tespiti ile, belirsiz olan dava değerinin şimdilik 500 TL’lik kısmının, ödemelerin bankaya yatırıldığı tarihten itibaren, mevduata uygulanacak en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacıya sözleşme hakkında detaylı bilgi verildiğini, davacının hiçbir etki altında kalmadan sözleşmeyi onayladığını, yapılan uygulamanın doğru olduğunu, davacının iddialarının hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, kredi sözleşmesindeki davacı menfaatine aykırı hükümlerin genel işlem koşulu mahiyetinde olduğu, bu sebeple yazılmamış sayılacağı, haksız alınan masrafların iadesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 420 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile tahsiline karar verilmiş, miktar itibariyle kesin olan karar aleyhine, Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan haksız olduğu iddia edilen kesintilerin istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde komisyon, ekspertiz, inceleme, muhafaza ve denetim ücreti vb. masraf alınacağına dair hüküm bulunmakta ise de, miktarları konusunda açıklık bulunmamaktadır.
Bu durum karşısında mahkemece, diğer bankalardan aynı nitelikteki krediler için aldıkları masrafların sorulması, bu oranlara göre makul oranın tespit edilmesi ve ardından da bilirkişi incelemesi yaptırılıp, davalı bankanın davacıdan aldığı ücretlerin tespiti ile, davalı Banka’nm tahsil ettiği ücretlerin fahiş olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nın 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, karardan bir örneğin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, harç ve masraf tahmiline yer olmadığına, 27.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.